Ülkemizde ve Dünyada Sürdürülebilirlik Endeksleri

 

Ülkemizde ve Dünyada Sürdürülebilirlik Endeksleri


Sürdürülebilirlik endeksleri, şirketlerin kurumsal sürdürülebilirlik performanslarına göre değerlendirildiği borsa endeksleridir. Bu endeksler, şirketlerin ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluklarını ne derece yerine getirdiğini ölçmeye yarıyor. Faaliyetlerinde sadece elde edecekleri kârı değil; çevre, iklim değişikliği, insan hakları, sorumlu tedarik zinciri, sağlık ve güvenlik, etik ilkeler vb gibi faktörleri de göz önüne alan şirketler endeks kapsamına dahil olabiliyor. Bu endeksler, müşteriler, çalışanlar, yatırımcılar, hissedarlar, tedarikçiler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları vb gibi bir şirketin tüm paydaşları için önem arz ediyor. Günümüz iş dünyasında şirketlerin marka değerinin ve kurumsal itibarının sadece finansal parametreler ile değil sürdürülebilirlik kriterlerine göre belirlendiğini göz önüne alırsak, sürdürülebilirlik endekslerinin oldukça işlevsel bir araç olduğunu söyleyebiliriz.
1987’de ilk defa Brundtland Raporu’yla birlikte tanımı yapıldıktan sonra “sürdürülebilir kalkınma” ile ilgili dünyada birçok çalışma yapılmaya başlandı. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok ülke kendi içerisinde veya Birleşmiş Milletler’in (BM) yönlendirmeleri ile kendilerine yeni hedefler belirledi. Uluslararası standartlar, sözleşmeler ve yerel yasalar ülkelerin sürdürülebilirlik yolculuklarında önemli kılavuzlar oldu. Hükümetler sera gazı emisyonlarının düşürülmesi, iklim değişikliği ile mücadele, çölleşmenin önlenmesi vb gibi konularda çeşitli taahhütlerde bulundu. Bu durumun 90’lı yılların sonuna doğru dünya genelinde bir rekabete dönüştüğünü söyleyebiliriz.
Ülkeler, belirli sürdürülebilirlik kriterlerine göre sıralanırken kurumsal sürdürülebilirliğin önem kazanmaya başlamasıyla beraber bu rekabetin şirket bazında da kendini gösterdiğini söyleyebiliriz. Artık şirketler de kurumsal sosyal sorumluluk misyonunu yerine getirmek için sürdürülebilirliği tüm süreçlerine entegre etmeye başladı. Bu da kurumsal sürdürülebilirlik performansı yüksek olan şirketlerin bir araya gelmesini sağladı. Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutunun bir parçası olarak sürdürülebilirlik endeksleri geliştirildi ve bu konuda fark yaratan şirketler öne çıkmaya başladı.

Sürdürülebilirlik Endeksleri Neyi Ölçüyor?


Dünya genelinde çok sayıda sürdürülebilirlik endeksi mevcut ve her birinin aslında şirketleri benzer konularda değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Endekslerin temel odak noktaları şunlardır:
?    Karbon ayak izi
?    Su ayak izi
?    Enerji tüketimi ve verimli kullanım
?    Sera gazı emisyonu / karbon ayak izi
?    Atık yönetimi
?    Biyoçeşitliliğin korunması
?    Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele
?    İnsan haklarının korunması (çocuk işçiliğinin yasaklanması, kaçak işçi çalıştırmama, sendikal haklar, ayrımcılığın engellenmesi, çalışma süreleri ve ücretler vs)
?    Tedarik zinciri yönetimi
?    İş sağlığı ve güvenliği
?    Finansal kaynakların yönetimi
?    Yatırımlar
?    Bankacılık kriterleri
Peki, şirketler bu başlıklar çerçevesinde sorumlu davranışlar sergilemek için ne yapabilir? Şimdi bunlara bakalım.
?    Kurumsal sürdürülebilirlikle ilgili yazılı politikaların, stratejilerin, hedeflerin, acil durum eylem planlarının vs hazırlanması; ayrıca yukarıda konularla ilgili specifik eylem planlarının oluşturulması; Biyoçeşitlilik Eylem Planı, İklim Değişikliği Eylem Planı gibi.
?    Sürdürülebilirlik kriterlerine uygun hedeflerin belirlenmesi; örneğin, karbon ve su ayak izinin ... seviyesine düşürülmesi, orta ve ağır derecede sıfır iş kazası, enerji kullanımında ... kadarlık azalma, yıllık ... kadar istihdam, yönetim kurulu kadrosundaki kadın oranının en az ... olması vs.
?    Bu hedeflere giden yolda periyodik değerlendirmeler (yıllık gözden geçirme toplantıları gibi) yapılması.
?    Üst yönetimden başlayarak her kademeden yönetici ve çalışana sürdürülebilirlikle ilgili belirli sorumluluklar verilmesi ve bunların takibi.
?    Faaliyet alanına göre başta ISO 9001 Kalite, ISO 14001 Çevre, ISO 50001 Enerji, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri olmak üzere diğer standartların uygulanması ve bu konuda iç tetkiklerin ve bağımız üçüncü taraf denetimlerin gerçekleştirilmesi
?    Personellerin sürdürülebilirlik konularıyla ilgili eğitimler alması
?    Yıllık sürdürülebilirlik raporlarının yayınlanması
?    Tedarikçilerin kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerine uygun şekilde seçilmesi; bunun için WRAP, SEDEX SMETA, Amfori BSCI, ETI vb gibi global sosyal uygunluk denetim metodolojilerinin uygulanması veya kuruma özgü tedarikçi davranış kurallarının geliştirilmesi ve denetimlerin bu doğrultuda gerçekleştirilmesi.

Sürdürülebilirlik Endekslerinin Faydaları


Sürdürülebilirlik endeksleriyle birlikte borsalardaki yatırımlarda geleneksel yaklaşımların yerine “sorumlu” yatırım anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Zira, sürdürülebilirlik felsefesi giderek tüm dünyaya yayılıyor ve bunun yansımalarını ekonomide de görüyoruz. Büyük ya da küçük yatırımcılar artık kurumsal sürdürülebilirliğe önem veren şirketlere yatırım yapmayı tercih ediyor. Sorumlu ya da “yeşil” yatırım anlayışı ile yatırımcılar artık sadece kazançlarını artırmayı değil, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmayı da hedefliyor. Yatırımlarla ekonominin yanı sıra çevrenin, iklimin, insan haklarının, etik değerlerin korunup geliştirilmesine destek olmak artık yatırım dünyasında giderek daha fazla popüler olan bir trend.  Sürdürülebilirlik endeksleri de tüm bunlar için adeta turnusol kağıdı niteliğinde.
Gezegenimizin bugününü ve geleceğini tehdit eden çevresel problemlerle mücadele etmek artık doğrudan hükümetlerin görevi değil. Kamu ve özel sektör şirktetleri de bu mücadelede aktif olarak yer alıyor. Endeksler de şirketlerin bu konuya nasıl yaklaştıklarını ortaya koyuyor ve faaliyetlerinin üçüncü taraf kuruluşlar tarafından değerlendirilerek sonuçların tüm paydaşları ile paylaşılmasını sağlıyor. Şirketler de böylelikle kurumsal sürdürülebilirlik performanslarını ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren diğer şirketler ile karşılaştırma şansı buluyor. Bunun sonucunda yeni hedefler belirleyebiliyor, eksik ve zayıf taraflarını keşfederek bu konularda iyileştirmeler yapabiliyor. Böylelikle, şirketler arasında bir rekabet oluşuyor ve bu rekabetin kazananları tüm sosyal ortaklar oluyor.

Sürdürülebilirlik Endeksleri


Tüm dünyada çok sayıda sürdürülebilirlik endeksi mevcut. Birçok ülkenin kendi ulusal borsalarında bu endekslerin var olduğunu görebiliriz. Endekste değerlendirmeye tutulan şirketlerin profiline, sayısına ve endeksin değerine göre yatırımcı sayısı ve portföyü de değişebiliyor. Yani endeks büyüdükçe ve popüler hale geldikçe yabancı yatırımcısı da artıyor.
Ülkemizdeki en önemli sürdürülebilirlik endeksi Borsa İstanbul tarafından 2014 yılında geliştirilen BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’dir. Yılda bir endeks dönemi bulunan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi ilk etapta BIST 30, daha sonra ise BIST 100’de yer alan şirketleri değerlendirmeye başlamıştır. Daha sonra ise gönüllü olarak değerlendirilmek istenen şirketleri havuzuna katmıştır. Endeks kapsamında değerlendirilen şirketler her yıl Borsa İstanbul tarafından yayınlanmaktadır. Halihazırda farklı sektörlerde faaliyet gösteren 60’dan fazla büyük şirket endeks kapsamındadır.
Dünyaya baktığımız zaman ise ABD’deki MSCI KLD 400 Sosyal Endeksi’nin ve Avrupa’daki Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksleri ve FTSE4Good Endeksi’nin öne çıktığını görüyoruz. Bu endeksler içerisinde Türkiye’den de birçok global şirket yer alıyor. Bu endeksler içerisinde yer alıyor olmak şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk performanslarına çok önemli katkılar sunarken aynı zamanda kurumsal itibar ve marka değerlerini de yükseltiyor şüphesiz. Ülkemizden bu endekslere girebilmek için girişimlerde bulunan şirket sayısının her geçen yıl arttığını söyleyebiliriz.

Facebook Twitter Instagram Instagram